MATEMATİKÇİ ÖMER HAYYAM

Aytekin Çınar

Yayınlanma Tarihi: 19 Ekim 2025
Okunma: 82
MATEMATİKÇİ ÖMER HAYYAM
Bu yazıyı okuduktan sonra kesinlikle teşekkür edeceksiniz. Ancak bazı dostlar, matematikte bir olayın olumlu-olumsuz olasılığının yüzde elli olduğunu ve benim "teşekkür edeceksiniz" diyerek olasılığı ortadan kaldırdığımı düşünebilirler. Öyleyse, yazıyı okumaya devam edelim. Kararı yazının sonunda siz vereceksiniz.
Bu yazıyı yazmama neden olan olay, İstanbul Beylikdüzü-Mecidiyeköy metrobüs yolculuğu sırasında gerçekleşti. Beylikdüzü’nden Mecidiyeköy’e metrobüsle yolculuk yaklaşık bir saat sürüyor. Konforlu bir şekilde dışarıyı seyrederek koltuğumda yolculuk ederken, önümdeki boş koltuğa iki üniversite öğrencisi oturdu. Oturmaları ile sohbete başlamaları bir oldu. Her konudan bahsediyorlardı. Metrobüste dışarıyı izleyerek yolculuk etmek güzel, tabii bir de oturacak yer bulmuşsanız. Gençlerin üniversitede okudukları her hâllerinden belliydi. Bir tanesi kız arkadaşı ile ilgili sorunlardan bahsediyordu. Derken konu değişti. Konu Ömer Hayyam oldu. Nasıl mı? Şöyle: Bir tanesi, "Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar... ha ha ha... Ayyaş Ömer Hayyam ha ha ha..." dedi. Diğeri daha da ileri giderek argo bir tabirle Ömer Hayyam’a küfretti. Bir matematikçi olarak Ömer Hayyam’a yapılan bu küfür beni derinden yaraladı.
Dayanamadım, gençlere, “Bakar mısınız?” dedim. İkisi de geriye dönerek, “Buyur amca,” dediler. “Ömer Hayyam sizin komşunuz mu?” dedim. Bir tanesi, “Amca, sen kaçıncı yüzyılda yaşıyorsun? Belli ki Ömer Hayyam’ı ilk defa duyuyorsun,” dedi. “Kusura bakmayın gençler, ben bir an Ömer Hayyam’ı sizin komşunuz zannettim. Keşke uyarsaydınız,” dedim. Aralarındaki konuşma sessizce devam etti. Benimle ilgili, üstü kapalı bir şekilde, “Ömer Hayyam öleli yüzyıllar olmuş, adam Ömer Hayyam’ı bizim komşumuz yaptı,” diyerek bıyık altından gülüyorlardı. Daha fazla dayanamadım, gençlere, “Konuşmalarınızdan Mecidiyeköy’e gittiğinizi ve bir kahve içmeyi planladığınızı duydum. Sizden bir isteğim var,” dedim. “Buyur amca,” dediler. “Gençler, ben matematik öğretmeniyim. Ömer Hayyam da bir matematikçidir. İstediğiniz kafeye gidelim, her şey benden. Benim isteğim, Ömer Hayyam hakkında birkaç kelime ile onu anlatmak.” Bu teklifimi olumlu buldular. “Amca” yerine “ağabey” diye hitap etmeye başladılar. Metrobüsten Mecidiyeköy’de indik. Bir kafeye gittik, her şey tamam, anlaştığımız gibi.
“Gençler, kafeterya teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Ömer Hayyam, bundan yaklaşık 1000 yıl önce yaşamış İranlı bir matematikçi, bilim adamı, bilgin, filozof ve şairdir. Hayyam, Arapçada çadırcı anlamına gelir. Büyük bir olasılıkla atalarının çadır ticareti ile uğraştığını düşünebiliriz. Matematikte binom açılımını bulan Ömer Hayyam’dır. Koniklerin kesişimi ile geometrik çözümler üreten Ömer Hayyam’dır. Kübik denklemlerin sınıflandırılması ve çözüm yolları çalışmalarını yapan Ömer Hayyam’dır. Bir yılın uzunluğunu 365.24219858156 gün olarak bildiren Ömer Hayyam’dır. Tarihte savaş karşıtı söylemleri dile getiren Ömer Hayyam’dır.
Gençler, Ömer Hayyam’ın bir başka yönü de şiirleridir (Rubaileridir). Ömer Hayyam’ın şiirleri, kendi yaşamının ve kendi tecrübelerinin ürünüdür. Her şeyin bir ömrü olduğunu bilen Ömer Hayyam, gençlikten uzaklaştığı ve mutlak sona giden yolculukta bu anları ızdırap içinde şiiriyle dile getirmiştir. Ömer Hayyam iyi bir matematikçidir. Matematikte birebir eşleme yöntemi çok önemlidir. Birebir eşleme, matematiğin kılavuzudur. Bilimsel anlamda matematik, sosyal hayatın kendisi olduğuna göre, hayatı acılarla dolu olan Ömer Hayyam’ın, şarabın acısı ile kendi yaşamındaki acıları birebir eşleme yapmış olma olasılığı kuvvetlidir.
Sevgili gençler, konuşmamı Ömer Hayyam’ın bir dörtl üğü ile sonlandırıyorum:
Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur, boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut, hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur, boş!
Gençlerin her ikisi de ayağa kalktı, “Sevgili hocam, hakkınızı helal ediniz,” dediler ve mükemmel bir havada vedalaşıldı.
Sevgili okurlarım, yazıyı sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu yazıyla ilgili olumlu-olumsuz kararınızı saygıyla karşılıyor, sizleri sevgiyle selamlıyorum.
NOT: İçki sağlığa zararlıdır.
