MANKURTLAŞAN OPORTÜNİSTLER

Aytekin Çınar

Yayınlanma Tarihi: 10 Eylül 2025
Okunma: 134
MANKURTLAŞAN OPORTÜNİSTLER
Başlığı okuyunca kafanız karıştı. Yazıyı okuyup okumamakta tereddüt etmeye başladınız. Az bilinen kavramlar mankurt ve oportünist.
Matematikte tanım çok önemlidir. Konunun tanımını kavrayan bir öğrencinin çözemeyeceği problem yoktur. Bu tip yazıları okuyucu daha iyi anlayabilmesi için hiçbir karanlık nokta olmamalıdır. Gelelim mankurt ve oportünist kavramlarına Türk mitolojisinde kurt, teslimiyetçi değil mücadelecidir. Mankurt ise, halk deyimi ile kurdun köpekleşmiş halidir. Felsefi bakış açısı ile mankurt, köklerinden koparılmış ve bilinçsiz bir köledir. Gelelim oportünist kelimesine Bu kelime dilimize Fransızcadan geçmiştir. Kısaca fırsatçı demektir.
Matematikte farklı iki noktadan yalnız bir doğru geçer, önermesi doğru bir önermedir. Doğruyu anlamlı kılan da A noktasından B noktasına giden en kısa mesafedir. Noktalar anlamlı ise oluşturulan doğru da kıymetlidir. Ama noktalarınız çürük ise elde edeceğiniz doğru da çürük olacaktır. Örneğin; mankurt için M noktası diyelim. Oportünist için de O noktası diyelim. Bu iki noktayı birleştirdiğinizde elde edilen doğruya MO doğrusu denir. MO doğrusunu tanımlayalım. Mevki, makam, mülkiyet ve banka mevduatları uğruna köklerinden uzaklaşan fırsatçı kölelerin doğrusuna MO doğrusu denir.
Bu yazıyı okuyanlar tespitiniz doğru, bunu herkes biliyor. Toplumumuzu bu pislik virüsten nasıl kurtarırız, çözüm nedir, onu söyle, sen çıkar koynundan bir elma ver, diyeceksiniz.
İnanın, toplumumuzu bu pislik virüsten kurtarma yolu çok basit. Devletimizin kurucusu, önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne diyordu ; “ Benim iki büyük eserim vardır, sahip çıkınız.” Çözüm Ata’mızın bize armağan ettiği ‘Hitabe’ aşağıda yazılıdır. Okuyunuz ve lütfen kendinizi sorgulayınız. Ben bu Hitabe’de yazılanların neresindeyim? Unutmayınız ki idealleri olan herkes gençtir.
Ey Türk Gençliği !
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbâlinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbâlde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde
bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahvâl ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur !